Yeniden Refah Partisi'nden Minguzzi ailesine destek ziyareti

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, İstanbul Kadiköy’de bıçaklanarak öldürülen 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin ailesinin evine giderek aile fertleriyle bir araya geldi.

Yeniden Refah Partisi'nden Minguzzi ailesine destek ziyareti

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, İstanbul Kadiköy’de bıçaklanarak öldürülen 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin ailesinin evine giderek aile fertleriyle bir araya geldi.

Ziyarette Minguzzi cinayetinin çocuklarımızı koruma konusunda sembol haline geldiğini belirten Kılıç, “Mattia Ahmet Minguzzi'nin ailesine ziyaretteyiz. Türkiye'ye mal olmuş bir cinayet. Kahredici bir cinayet. Sokakta herhangi bir vatandaşımızın ölümü elem verici, keder verici büyük bir hadisedir ama bir gencin bir çocuğun sokak ortasında hele İstanbul gibi bir metropolde bir çetenin cinayetine kurban gitmesi ayrıca çok kahredici bir durum. Annesinin yüreği, babasının yüreği. Tabii ki bütün aile bireylerinin yüreği yangın yeri ama Mattia Ahmet Minguzzi cinayeti bütün Türkiye'ye mal oldu. Çocuklarımızı koruma konusunda sembol, cinayet haline geldi. Mattia Ahmet Minguzzi bütün yüreklerde, gönüllerde yaşıyor. Türkiye'nin birçok yerinde, birçok park, cadde, sokağa adı verildi. Adıyla yaşayacak, eyvallah. Ama adıyla yaşamasının yanı sıra bu cinayete sebep olan ruh halinin yaşamaması lazım. Bu cinayetin karşılıksız kalmaması lazım. Şunu hepimiz çok iyi biliyoruz: Kanunlar aleyhe olan hükümleriyle geriye yürümezler. Sanığın lehine olan hükümler geriye yürür. Sanık lehine olan hükümlerden istifade eder. Bugün cezalar Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ağırlaştırılacak olsa bile, ağırlaştırılacak olan hükümler Mattia Ahmet Minguzzi'nin katillerine ağırlaştırılmış haliyle uygulanamayacak maalesef. Ama bundan sonra bu tür olaylara yönelik caydırıcılık içermesi açısından cezaların kesinlikle artırılması lazım” ifadelerini kullandı.

Cinayete verilebilecek en üst cezanın 24 yıl olduğunu, şartlı salıverilme ve benzeri diğer hükümlerin de devreye girmesiyle Ahmet’in katillerinin 8-10 yıl sonra tahliye olabileceğini kaydeden Kılıç, bu durumun vicdanları yaralayacağını belirterek şöyle konuştu:  

“Ölüme sebep olanlar, çocuk kategorisinden zamanla suç ve ceza, yaptırımsız kalıyor. Daha doğrusu, suç cezasız kalıyor. Suç cezasız kaldığında, yeni katillerin elini kolunu sallayarak sokakta dolaşmalarına sebebiyet verilmiş oluyor. Bu yargılamada Ahmet'in katiline verilebilecek üst sınırdan maksimum ceza 24 yıl. Herhangi bir indirim uygulanmadığı takdirde ki indirim uygulanmasını beklemiyoruz, hiçbir şekilde indirim uygulanmamalıdır. 24 yıllık cezanın bilen bilir yatarı 15 yıldır. Şartla salıverme vs. gibi hükümler de devreye girdiğinde belki de Ahmet'in katilleri 8-10 yıl sonra tahliye edilecek. Bu, vicdanları yaralayan bir durum. Yani bu, adalet değil. Adalet gerçekten suçu işleyenin layık olduğu cezaya maruz kalmasıdır. Hakça bir yargılama yapılmasıdır. Yargı süreçlerinin kurallı, hızlı ve eksiksiz çalıştırılmasıdır. Delillerin harfiyen toplanmasıdır. Aile tehditler alıyor. Aileye yönelik çok yoğun bir psikolojik baskı var. Ve bunlara devlet, emniyet ulaşamıyor deniliyor. Buralara da ulaşılması lazım, hızlı bir şekilde. Türkiye’de toplumun bu arızalardan arındırılması lazım.”

Kılıç, açıklamasına şöyle devam etti:

“Öte yandan bu cinayetleri oluşturan, bu cinayetlere sebep olan, katil olan çocuklar da baktığınız zaman bunlar da bu toplumun çıktısı. Burada neler oluyor, buna bakmak lazım. Bu ailelerde neler yaşanıyor, buna bakmak lazım. Hukukun eksiği nedir, eğitimin eksiği nedir, Aile Bakanlığı’nın eksiği nedir? Birçok bakanlığın eş zamanlı olarak devrede olması gereken bir durum. Milli Eğitim Bakanı, Aile Bakanı, Adalet Bakanı, Gençlik ve Spor Bakanı, Sağlık Bakanı, İçişleri Bakanı. Hepsi eş zamanlı olarak bu konuya kafa yormalıdır. Ve bu konu madde bağımlılığıyla, ailenin parçalanmasıyla, eğitimin eksilmesiyle, eğitimin bozulmasıyla, kokuşmasıyla birlikte bir arada değerlendirilmelidir. Sayın Cumhurbaşkanımızı ziyaret ile birlikte başlayan süreçte, Sayın Cumhurbaşkanı ve kabinesinin, Adalet Bakanı’nın aldıkları talimat doğrultusunda bu süreci takip ettiklerini biliyorum. Ama bu talimatın harfiyen her aşamaya, her sahaya yansıtılması lazım. Gerek Sayın İçişleri Bakanımız, gerekse Sayın Adalet Bakanımızın, ailenin hem aldığı tehditler boyutunda hem yargılamanın devamında sahipsiz ve yalnız bırakılmadığını aileye de, topluma da hissettirmeleri lazım.” 

  Hibya Haber Ajansı